14 Eylül 2010 Salı

Son Okuduklarım

Bazı arkadaşlarım var: “ Son okuduklarım” diye okudukları kitaplardan söz ediyorlar, yazıyorlar. Onları kıskanıyorum desem yeridir. Hayatta okumak kadar insanı değerli kılan ne olabilir?
Ben öyle çok okuyanlardan olamadım gitti. Ayda bir–iki kitap ancak okuyabiliyorum. Daha ivme kazanmak için dilek taşıyorum.
Bunlar da benim son okuduklarım. Sevgiyle ve okumayla kalın.


6 yorum:

Asortik Krep dedi ki...

"Albümdekiler" siparişim yolda :)
Zeytindağı'nı bende okumak istiyorum..

laleninbahcesi dedi ki...

Kazım Karabekir'in kitabını okurken; O Kazım Karabekir Paşa olmak için doğmuş demiştim... Zeytindağı , ne çok parçası yazılı sorusu olarak çıkardı... O tertemiz Türkçesine bayılırım.

Mehmet Bilgehan Merki dedi ki...

Sevgili Zeynep,
Üzülmeni gerektirecek hiçbir şey yok. Ayda 2 kitap dahi ülkemizin yılda 7 kişiye bir kitap ortalamasının çok üzerinde. Sevgiyle kal.

ali zafer sapci dedi ki...

Sizi beğenerek izliyorum; selamlar!

ayferbilici dedi ki...

Ortalamanın üzerinde okuduğun kesin:) Ama okuyamayacağımız ve hatta varlığından haberimiz bile olmayacak o kadar kitap varken, ne okusak az gelir elbet.

Adsız dedi ki...

Merhaba Zeynep Hanım,
Son okuduğunuz kitaplara bakılırsa genelde aynı fikir yapısındaki kitapları okuduğunuz anlaşılıyor. Yani hayata at gözlüğüyle bakıyorsunuz, maalesef!
AkParti (AKP) savunucusu olmadığımı, partilere ve partili siyasete hepten karşı olduğumu baştan söyleyeyim.
"AKP gerçeği" diyorsunuz, bu isimde kitap okuyorsunuz. Okumak güzeldir, zihninizi açar. Fakat karşı görüşleri de anlayarak okumak kaydıyla..
Size ve sizin gibi düşünenlere itirazım var:
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kayıtlarına göre kısa adı AkParti olarak kayıtlı olan Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelirken "şeriat geliyor" dediniz, gelmedi!
Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı adayı olduğunda "en büyük kale de düştü, tamam şimdi şeriat geldi" dediniz, gelmedi!
Referandumda "hayır" çıkarsa ülke bölünür dediniz, bölünmedi! Hattâ halk, referandumu unuttu bile! Üstelik "evet" diyen vatandaşlarla "hayır" diyen vatandaşlar, hâlâ görüşüyorlar, hâlâ birbirlerinin hizmetine koşuyorlar; hâlâ aynı havayı solumaya devam ediyorlar.
Zorunuza giden; Atatürk'ün kovduğu mason ittihatçıların devamı olan Ergenekoncuların kovulmaktan beter edilmesi mi?! Yok, bu değil de Anadolu'nun yüzyıllardır süregelen gelenek ve inanç yapısına uymayan, çobanı hakir gören tavırlarınızın beş para etmez hale gelip referandum sonuçları haritasında da belli olduğu gibi denize dökülme vaktiniz yaklaştığı için mi?!