3 Aralık 2011 Cumartesi

Hobilerimden Biri

Yazmayı seviyorum da hiçbir şey bilmediğimi bildiğimden yazamıyorum. Bunun için ben de iyi yazılmışları bulup hatta süzüp, burada ve Facebook’ta paylaşıyorum. Bana arşiv de oluyorlar, yani kendime de saklamış oluyorum. Aklıma geldiğinde sayfaları çevirip, bulup okuyorum.
En en, daha en söylenmişler, tarihin derinliklerinden günümüze kadar, en bilgelerden düşünceleri, bulmak okumak çok hoşuma gidiyor. Hobilerimden biri.


Eskiden kitaplar dergiler ve de kitapları, dergileri arardık, bilgiye ulaşabilmek için… Binbir zahmetle...
Şimdi öyle mi ya!?
Bir tık, ne ararsan! İnternet sayesinde -bazı paralı bilgiler hariç- her bilgiye kolaylıkla erişebiliyoruz. Ne güzel değil mi? !
De !
Sanal âlemde herkes konuşuyor, yazıyor. Doğruyu nasıl anlayacağız?
Yalan yanlış bilgilerin bini bîpara.


Her şey deneme yanılma ile öğreniliyor, değil mi? Ben hep didikliyorum; örneğin bir suniziti tüm kbblerden okuyorum. Veya bir tarifi, bir görüşü, bir eleştiriyi…
O zaman insan hemen anlayıveriyor; parayla, reklamla şişirilmiş, torpille, siyasetle oscar almış bilim, sanat vb insanını. Zaten okurken içsezi söylüyor insana bunu ya...
Yazmıyorum;
Nice bilgeler, hayatın sırrına ermişler, neler neler yazmışlar. Onları okuduğumda utanıyorum. Bir o kadar da hayran kalıyorum..


Bilgi kirliliği altın çağında… İnsanlık bir dönüşümünü yaşamakta.
Bu geçişte, kirliliğin ne kadar uzağında kalabilirsek, o kadar mutlu olabiliriz gibi geliyor bana…

Hiç yorum yok: