8 Şubat 2012 Çarşamba

Bloglardan sonra

Bloglar eski tadında değil artık. 2006 da ilk başladığımda ne hoş bir çoşku vardı. Tüm arkadaşlar birbirimize kenetlenmiş gibiydik. Sevinçler, tasalar aynı anda yankı bulurdu. Yorum yazmadan geçemezdik.
Japonya’dan Almanya’dan ses verirlerdi sesimize. Her şehirde bir arkadaşımız vardı mutlak.
Bir şey sorar bir şey ister, anında yanıt alırdık.
Görüşünü beğenmeyenler olurdu. Hakaretlerle, küfürlerle karşılaşırdık. Yorum denetleme imdadımıza yetişirdi.
Blogger olmanın tadına doyulmazdı. Hemen hepimizin bir fotoğraf makinesi olmazsa olmazı idi. Görsele aşık olduk bu sayede.
Ne yemekler, ne fikirler, ne filimler, ne kitaplar, ne modalar öğrendik birbirimizden.
Kimilerimiz blog buluşmaları yaptı. Kırk yıllık dost gibi izler bıraktık. Şimdi uzak yakın birçok yerde dostumuzda var.

Bilişimin önde gelenlerinden okuduğuma göre bloglar tarih olma yolunda imiş, yerini başka bir şeye bırakacakmış, nasıl bir şey olduğunu söyleyen yok.
Facebook, tiwitter şimdi en gözde olan. Belki bunları daha aşmış bir şey olabilir, bilemiyorum.
Bildiğim, “değişmeyen tek şeyin değişim.” olduğu.

Bloglardan sonra ne olursa.
Her halükarda yazan yine yazacak.
“Söz uçar yazı kalır”sa

7 yorum:

Arzu Sarıyer dedi ki...

Selamlar Zeynep'ciğim; benzer düşünceleri ben de kısa bir süre önce aklımdan geçirmiştim.Ben 2008 de başlamıştım; blogcudaki o günlere hay gidi günler diyorum...Sevgiler...

laleninbahcesi dedi ki...

Zeynep , biz de zaman zaman konuşuyoruz bunu. Altı yıldır yazıyorum, okuduğumuz yazıları yorumlamadan geçersek ayıp olur diye düşünürdük.
Blogların yerine ne geçer bilmem ama o günlerin tadı olmayacağı muhakkak.

Çılgın Mevdoş dedi ki...

Nezamandır benim yazmak stediğim ne güzel dillendirmişsin mallesef son günlerde aynen dediğin gibi bir tatsızlık var etrafta ben havalara veriyorum.SEVGİLER

hüznün tadı dedi ki...

2006 da ben iyi bir blog okuyucusuydum. Yorum yazmak ister çekinirdim. Kendi blogumu açtıktan sonra da bu çekingenlik bir müddet devam etmişti.

Blog dünyasını çok seviyorum

Ne Facebook ne tiwitter yerini tutmuyor bana göre.

Mehmet Bilgehan Merki dedi ki...

Sevgili Zeynep,
Ben blog kervanına biraz geç 2009'da katıldım. Ama zaman içinde, yüzlerini görmediğim sayısız dost edindim. (Sevgili Burhan hocam'la da yüzyüze tanıştık) Geçen 2,5 senede büyük keyif aldığımı ve almaya devam ettiğimi de sçyleyebilirim. Evet zaman zaman dalga gibi yükselip alçalmalar oluyor ama güzel iletişimler oluyor sanki. Facebook ve twitter'a girmediğim için fazla ilgi dağılması yaşamıyorum.

Banuca dedi ki...

İnternet üzerinde dostluklar kurulabileceğine inanmayanlardandım...
Önce 10marifette dostlar edindim ve onlardan özenip blog açtım...
Şimdi çok çok geniş bir ailem var, onlarla sevinip onlarla üzülüyorum, paylaşımlar muhteşem, bir kısmıyla tanıştık, bir kısmıyla sesle iletişim kurduk, ama yazışamalarla bile sanki birbirimizi tanıyor gibiyiz...
Eğer bloglar da giderse, bir manevi değer daha kaybetmişiz gibi hissedeceğim... Blog bana heyecan, heves veriyor, paylaşım olmayınca üretimlerim değersiz kalacak gibi gelir, sıkıntılarımı sevinçlerimi paylaşmazsam boğulurum gibi gelir...
Yok Bloguma dokunmasınlar....

İlknurundünyası dedi ki...

Merhaba...
Ben de blog açtığımda bu kadar eğeleneceğimi yalnızlığımı gidereceğimi bilmezdim. Bu sayede güzel dostluklar da kurdum...
Hatta uzun uzun aralar da verdim ama blogsuz yamadığımı fark ettim, yerine ne gelir bilmem ama blogdan da bizim gibiler vazgeçmez diyorum ben :)
Sevgiler