8 Haziran 2011 Çarşamba

Alıntı


İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye
karar verirler. Piknik yerine vardıklarında anne yemeği
hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar.
Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk
yalvarırcasına bakan gözler...le, 'Babacığım çok yoruldum.
... Lütfen beni kucağında taşır mısın?' der. Baba; 'Ben de
yorgunum oğlum'' der demez çocuk ağlamaya başlar. Baba
tek kelime etmeden ağaçtan bir dal keser. Dalı bıçakla
biçimlendirip, çocuğa zarar vermeyecek biçimde yontar.

Sonra dalı oğluna verir. 'Al oğlum, sana güzel bir at' der.
Çocuk sevinçle dal parçasından yontulmuş ata biner ve
sıçrayarak, ata vurarak annesinin yanına doğru gitmeye
başlar. Babasını ve ablasını geride bırakmıştır bile... Baba
gülerek kızına: 'İşte yaşam budur kızım. Bazen zihnen ya
da bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman
kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et.
Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir çiçek, bir şiir yada bir çocuğun
tebessümü olabilir.' Değnekten atınız hiç eksik olmasın..



4 yorum:

Çılgın Mevdoş dedi ki...

harika bir yazı bende son 2 senedir taşlara sarıldım koşuyorum

Mehmet Bilgehan Merki dedi ki...

çok zekice, zaman zaman insanın aklına gelmeli böyle şeyler

Esin Bozdemir dedi ki...

çok anlamlı bir yazı..bize güç verecek o değnekten atlara hep ihtiyacımız var!anımsanacak bir alıntı..teşekkürler sevgili zeynep..

oyumben dedi ki...

O değnekle kafama vurup duruyorlar.İmdatt.