5 Ekim 2010 Salı

Fethiye'de Günler


İstanbul’daki gibi hızla geçiyor burada da günler bana göre.
Doğa bir harika, Üç kattan yüksek bina yok. Herkesin bahçesinde begonvil…
Sabahları ekmek ve gazete almak için bakkala giderken, duvardan sarkan bir yaseminin müptelası oldum. Nasıl güzel kokuyor bir bilseniz. Hanımelini andırıyor. Bahçenin irice bir köpeği var, havlıyor, dişlerini gösteriyor. Ama koku, korkuyu bastırıyor. Koparıyorum bir parça yasemin.

Çepeçevresi dağ. Çok sıcak bir kasaba. Hala havuza ve denize giriyoruz. Bahçeli evleri, çiçekli duvarları, kendi halinde insanları ile yaşanası yer.
Sonbahar daha başlamadı. Bahçemizdeki muz ağaçlarının dev birkaç yaprağı sarı renkte sadece.
Hiç dönesim yok meşhur İstanbul’a. Bıkana kadar kalmak istiyorum bu diyarda.
Bakalım.

5 yorum:

Gülen Tezer dedi ki...

Hoş geldiniz. Daha dur, dün bir bugün iki; ne bıkması? İleriki günlerde daha da seveceksiniz..
Seni ve öğretmenimi tanıdığım için çok mutluyum. Hepimizden hepinize sevgiler :)

Banuca dedi ki...

Bıkılır mı hiç oralardan, dönülür mi İstanbul karmaşasına... Hazır yakalamışsın hayallerinin ucundan, bence hiç bırakma :)

Asortik Krep dedi ki...

Yarın 2. el pazarı var merkezdeki pazaryerinde,gezmek isterseniz haberiniz olsun.Sabah ondan itibaren gezebilirsiniz.
Begonviller ise her inşaat bahçeye en az iki adet begonvil dikilmeden izin alamıyor diye biliyorum.Bir kahve içmek isterseniz sabah pazarda mavikuş standında,öğleden sonra büromdayım.

Arzu Sarıyer dedi ki...

Çok güzel,gönlünüzce doyasıya yaşayın.selam ve sevgiler.

Asortik Krep dedi ki...

Mail adresini bulamadım,yarın öğleden sonra kahve için davet etmek istiyorum eğer bana mail atabilirseniz.Ya da direk telefon numaranızı alayım :)
asortikkrep1@gmail.com